İhtiyaç Kredisi

Banka Borçlarında Eş Sorumlu mudur?

Günümüzde kredi ya da kredi kartı kullanmayan kişi sayısı neredeyse yok denecek kadar
az! Hemen hemen ortalama her yüz kişiden 95 i kredi kartı kullanmaktayken, bu
kişilerden en az yüzde seksen diyebileceğimiz sayıda ise kredi kartına bağımlılık
mevcuttur.
İstatistiksel verilerin gösterdiği rakamlar sonucunda bireylerin krediye, nakit paraya ya da
ilave gelire ihtiyaçları olduğu gayet açıktır. Kredi kullanımının sürekli hale gelmesi,
özellikle yeni borç ile eski borçların kapatılmaya çalışılması vb sebeplerle kişiler sürekli
olarak yeni borçlar altına girmektedirler. Borçlar ise çığ gibi büyümektedir. Bu durum
sadece kredilerde değil, kefaletlerde de söz konusu olmaktadır. İnsanlar birbirlerine fazla
güvenmeleri sonucunda ya da belirli bir çıkar karşılığında önüne gelen herkese kefil
olabilir durumdadırlar. Durum böyle olunca, kredilerin hatalı kullanımı sonucu tamamen
üzücü sonuçlara yol açmaktadır. Yıkılan yuvalar, terk eden eşler… Bu sebeple, kullanılan
kredilerde eşin sorumluluğunu kısaca aktarmak isteriz:
Doğru ürünün, bankadan, doğru zamanda ve doğru ihtiyaçlar için alınıp kullanılması;
bunun sonucunda ödemelerin de düzenli olması neticesiyle kişiler mutlu olurlar, o anki
nakit ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılarlar, bir sonraki ihtiyaçları için de ödemelerini düzenli
yaparak kredi puanını yüksek tutmaları sonucunda kolaylıkla kredi alabilirler. Peki
bankadan alınan kredi eğer doğru kullanılmazsa ya da doğru kullanılır da ödemeleri
düzenli yapılmazsa?
Kişiler, aylık ödeyebilecekleri kadar borç yükü altına girerlerse sıkıntı yaşanmayacağı
aşikardır. Özellikle kredi kartlarının zor durumlarda hayat kurtarıcısı olduğu da net bir
gerçektir. Krediler doğru kullanıldığı ve ödemeleri düzenli gerçekleştirildiği sürece
bankalarla sorun yaşanmayacağı bilinmelidir. Kısacası bireyler, aylık gelirleri ile doğru
orantılı olarak borçlanmalıdırlar. Aylık yapılması gereken toplam ödeme tutarı, aylık
gelirinize eşit ya da üzerinde olmamalıdır. Böyle olmazsa bankalarla sorun yaşanmaya
başlanır. Sorun ne zaman yaşanır? Ödemeler aksamaya başladığında, hiç ödeme
yapılmadığında ve konu avukata ya da icra müdürlüğüne intikal ettiğinde sorun yaşanır.
Evli kişiler, kredi ürünlerini kullanırlarken eşleri ile haberleşmelidirler. Çünkü çok sayıda
ve yüksek ödemeli kullanılan kredili ürünlerin ödemelerinde olur da sıkıntı yaşanırsa, eşler
arasında da büyük sorunlar çıkabilmektedir.
Eşlerin ayrılmaları yani boşanmaları halinde banka borçları konusunda biraz yorum
yapalım. Yüksek aile borçlanması neticesinde genellikle bu borçlardan bir an evvel
kurtulmak isteyen eşler, çözümü boşanmada bulmaktadırlar. Ancak, Medeni
kanunumuzun 2002 yılındaki değişikliğinden sonra başkaca mal rejimi seçilmemişse eğer,
eşler arasında otomatik olarak edinilmiş mallara katılma rejimi benimsenmektedir. Bu ne
demektir, evlendikten sonra ne alınırsa alınsın, ya da alınan şey hangi eşin üzerine olursa
olsun, ayrılırken ortak paylaşılır, yarı yarıya bölünür anlamındadır. Bunun tek istisnası,
kişiye ailesinden kalan mirastır. Miras, kesinlikle eşler arasındaki ortak paylaşıma konu
olmamaktadır. Ancak, bu miras sonucunda bir gelir elde ediyorsanız eğer, bunu eşinizle
ayrılırken paylaşacaksınız anlamındadır.
Eşinizin borçları ile birlikte evliliğinize devam ediyorsanız, bu borçlar sebebiyle sorunlu
tutulmazsınız. Yani örneğin maaş hesabınıza herhangi haciz işlemi vs yapılamaz ya da
size ait olan taşınır ya da taşınmaz malların durumunu etkilemez. Ama eşinizle ayrılmanız
durumunda, nasıl ki mallarda olan ortaklık gideriliyorsa, borçlardaki ortaklıklar da giderilir.
Yani nasıl ki edinmiş olduğunuz malları paylaşıyorsanız, sahip olduğunuz borçları da
paylaşmak durumundasınızdır. Ama ilave olarak belirtelim. Edinilmiş mallara katılma

rejimi dışında başka bir rejimi belirlemişseniz, yani bir evlilik sözleşmesi yapmışsanız, bu

durumda da borçlar üzerindeki payınız sözleşmedeki kadar olacaktır. Evlilik sözleşmesi bu
aşamada güvenli ve gerekli bir unsurdur.

Yazar Hakkında

Kredi notu

Yorum Yap